17 Ocak 2012 Salı

Umut ağacımız.




Daha bir başkaymış meğer
Her şeyin ilkini tatmak
Birazcık hasret den sonra
Onu koklayıp bağrına basmak

Hem anayım dedi hem de müjde
Neşe dağıtırdı etrafına gülüşte
Yanımızdaydı hem kederde sevinçte
Kaldığına etrafına moralken
Üzüntüye boğulurduk giderken

Umudumuz candan kızımız
Her şeyimiz hem bahar, yazımız
Havada kalır diye düşünmeyiz nazımız
O hem dünyamız, hem ahretimiz.

Edep haya tek bir elde toplanmış
Sevgi dostluk ta içine saplanmış
Suskunca etrafta gezinirken
Bir bakarsın Rahmana kanatlanmış

Sertliği yumuşatır bin bir türlü naz ile
Herkesi kaynaştırır güzel güzel söz ile
Günleri boş değil geçerdi niyaz ile
O harika sesi yayılırken etrafa
Sözleri  birleştirir saz ile

Her derde ilaç, derler ya hani
Öyle bir şey dünyamızda
İyiliğin yanında, kötülüğe mani
Bereketi hissedilirdi soframızda

Kaderi gurbet oldu yaşı çocuk derken
Hasret dünyamıza  kök salıverdi.
İçimiz yanar oldu yolun beklerken
Birkaç gün derken yıllar alıverdi.

Hüzünlenirdi giderken yanımızdan
Hep el sallardı arkamızdan
Her defasında zor ayrılırdık
Gözlerimizden anlamasın diye
Geriye dönüp bakamazdık.

Geleceği günü beklerken
Gözlerimiz yollara kilitlenirdi
Otobüsten inenleri seyrederken
Kalp atışlarımız süratlenirdi.
Büşra'yı Tıp Fakültesine uğurladığımız gün yazmıştım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder